Devlet Bahçeli: El ele verirsek elin uşaklarını aramıza sokmayız

Devlet Bahçeli: El ele verirsek elin uşaklarını aramıza sokmayız

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’nin kabuğunu kırıp, bölgesel ve küresel kuvvet dengesini ters çevirdiğini söyledi. Sevgide buluşup, hoşgörüde uzlaşma çağrısı yapan Bahçeli, “Gelecek nesillere küresel liderliğe gözünü dikmiş bir Türkiye’yi emanet olarak tevdi edelim. El ele verirsek, elin oyunlarını ve uşaklarını aramıza sokmayız.” ifadelerini kullandı. DEM Parti’ye yönelik yaptığı İmralı ziyareti çağrısına da değinen MHP lideri, “Örgüt için sona gelindi, terörün bittiği açıklanmalı.” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin genel merkezinde Siyaset ve Liderlik Okulunun 20. Dönem Sertifika Töreni’nde bir konuşma gerçekleştirdi.

Bahçeli konuşmasında Suriye’deki gelişmeler ve DEM Parti’ye yaptığı İmralı çağrısına yönelik önemli mesajlar verdi.

“SİYASİ HIRSLARA BOYUN EĞMİYORUZ”

Türkiye’nin kabuğunu kırıp, bölgesel ve küresel güç dengesini tersine çevirdiğini anlatan MHP lideri, “Türk milleti, tarihi müktesebatıyla birleşmiş, jeopolitik mirasıyla kenetlenmiştir, yüksek hedeflere kilitlenmiştir.” dedi. Bireysel çıkarları ön planda tutmadıklarını belirten Bahçeli, “Siyasi hırslara boyun eğmiyoruz. Kardeşliğin, kalleş tertiplerle tahribine müsade etmiyoruz.” diye konuştu.

Sevgide buluşup, hoşgörüde uzlaşma çağrısı yapan Bahçeli, “El ele verirsek, elin oyunlarını ve uşaklarını aramıza sokmayız.” diye konuştu.

“ÖRGÜT İÇİN SONA GELİNDİ” Bahçeli konuşmasında DEM Parti’ye yönelik yaptığı İmralı görüşmesi çağrısına da değindi. MHP lideri şunları söyledi: “Kürtler kardeşimizdir, terör örgütü iki cihan hasmımızdır. DEM Parti ise CHP’nin tahrik siyasetine alet olmadan Türkiye partisi olma yönünde kararlı adımlarla yürümelidir. İmralı ile sağlanacak görüşmeler sonucunda terörün bittiği, terör örgütünün lavedildiği ortak gelecek ideali insan ve millet sevgisi çerçevesinde açıklanmalıdır.” Bahçeli’nin konuşmasından satır başları şöyle:

“Türkiye kabuğunu kırmış, bölgesel ve küresel kuvvet dengesini ters çevirmiştir. Sırf muhalefet için muhalefet yapanlar, ağızlarını yalan için açanlar, her meseleyi saptırmak için konuşanlar esasta siyasetin konusu değillerdir. Bunlar patolojik vakalardır. Işığı karanlıkta arayan biçarelerin, demokrasiye değer katması, beyhude bir beklentidir.

“TÜRKİYE YÜKSEK HEDEFLERE KİLİTLENDİ” Türk milleti, tarihi müktesebatıyla birleşmiş, jeopolitik mirasıyla kenetlenmiştir, yüksek hedeflere kilitlenmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kapasite ve karakterine dayanan Türkiye Yüzyılı vizyonu böylesi bir düşünce temelinde oturmuştur.

“SİYASİ HIRSLARA BOYUN EĞMİYORUZ”

Ürkekliği kabul etmiyoruz. Bireysel çıkarları öne almıyoruz. Siyasi hırslara boyun eğmiyoruz. Kardeşliğin, kalleş tertiplerle tahribine müsade etmiyoruz.

“EL ELE VERİRSEK ELİN UŞAKLARINI ARAMIZA SOKMAYIZ”

Sevgide buluşalım, hoşgörüde uzlaşalım, anlayış ve saygı çerçevesi altında toplanalım. İstikbalin yol haritasını gönül ortaklığıyla çizelim. Gelecek nesillere güvenlik, küresel liderliğe gözünü dikmiş bir Türkiye’yi emanet olarak tevdi edelim. El ele verirsek, elin oyunlarını ve uşaklarını aramıza sokmayız.

Kalıcı diyalogları başlatmadan bitiren sabitleşmiş ön yargıları, görüşme ve temasları zehirleyen değersiz tartışmaları, hiç hesapta yokken incinen gururları, endişe ve kıskaçlıkları, olgun, anlayışlı bir anlayışla telafi etmek mümkündür. Birlikte beraberce, huzur ve kardeşlik içinde yaşamanın akla yatkın başka bir yolu da yoktur. Şuur kepenklerini indirenler görüş açımızı kapatıyor.

Suriye’de 13 yıldır süren iç çatışma dönemini, yerini yeni bir gerçekliğe bırakmıştır. 61 yıllık Baas melaneti, Esad zilleti sona ermiş, Suriye yeni bir siyaset kulvarına girmiştir. Bu siyasetin dengeli ve kapsayıcı olması çok acılar çeken Suriye halkını layık olduğu mertebelere ulaştırması dileğimizdir.

“SURİYE’NİN İSTİKRARI TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ” Suriye’nin istikararı Türkiye’nin güvenliği açısından önemlidir. Suriye’nin huzur ortamının tesisi, bölgesel güvenlik bakımından ihmal edilemez bir ihtiyaçtır.

Tüm rejim muhaliflerinin öncülüğünde 8 Aralık’tan itibaren tezahür eden geçiş dönemi, ümit ediyorum ki Suriye’nin toparlanmasında mühim bir eşik olacak. Geçiş dönemini takip eden önümüzdeki aylarda, anlaşılan geçici yönetim tezahür edecek, seçimlerin yapılması gündeme gelecektir.

“CHP SİYASETİ İFLAS BAYRAĞINI ÇEKTİ”

Dost ve kardeş Suriye halkı zulümden çok çekti. Masumları hesabı katil Esad’dan sorulmalıdır. Ve bu alçak Lahey’de cani Netanyahu ile birlikte en yakın sürede yargılanmalıdır. Baas vandallığı 54 yıl boyunca zulüm olup halkın üzerine yağmıştır.

Geçiş yönetimine terör örgütü yaftası vurmak, sahadaki gerçeklerle bağdaşmayan sızma Esad lobisinin bir uydurmasıdır. CHP’nin Suriye politikası Baas menşelidir. CHP’nin gayri milli siyasetinin başka türlü izahını yapmak zaman israfıdır. CHP siyaseti iflas bayrağını çekmiştir.

CHP’nin siyaseti Türkiye’ye karşı siyasettir. ABD’nin yeni başkanı Trump’ın Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik mesajlarını hırcın şekilde saptırıp, kıskançlıktan deliye dönen CHP genel başkanı, yarım adamdır.

“SURİYE’DE PKK/YPG’YE YER OLMAMALI”

Suriye’de PKK/YPG’ye yer olmamalıdır. Suriyeli olmayan örgüt üyeleri sınır dışı edilmelidir. Tek bir terörist sınırlarımızda nefes dahi almamalıdır. Artık bölücü teröre tahammülümüz asla yoktur. Teröristler elini kolunu sallayarak hiçbir yerde dolaşamayacaktır.

“DEM PARTİ, TÜRKİYE PARTİSİ OLMA YÖNÜNDE KARARLI ADIMLAR ATMALI”

Kürtler kardeşimizdir, terör örgütü iki cihan hasmımızdır. DEM Parti ise CHP’nin tahrik siyasetine alet olmadan Türkiye partisi olma yönünde kararlı adımlarla yürümelidir. İmralı ile sağlanacak görüşmeler sonucunda terörün bittiği, terör örgütünün lavedildiği ortak gelecek ideali insan ve millet sevgisi çerçevesinde açıklanmalıdır. Terör örgütü için sona gelinmiştir. Barış, huzur ve kardeşlik kazanacak. Türkiye ve Suriye kazanacak, emperyalizmin kaos planları kaybedecektir.

İSRAİL’E TEPKİ

İç cephesini tahkim eden Türkiye’nin yapacağı pek çok şey vardır. İsrail’in korsan yayılmacılığı durdurulmalı. Golan Tepeleri’nden çekilmediği takdirde geniş bir yaptırım ve mücadele stratejisi geliştirilmelidir. Siyonist barbarlık Türkiye’nin daha fazla sabrını zorlamaktan uzak durmalıdır. Bu en azından kendisi için hayırlı bir adım olacaktır. Şam’a gözünü diken Tel Aviv’de Kudüs’te Osmanlı şamarını yiyeceğini hiç kimse unutmamalıdır. Şam güvendeyse, günü geldiğinde Kudüs de güvende olacaktır.

Latest articles

Related articles

Leave a reply

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz