Antalya’nın İbradı ilçesinde bulunan ve tarihi 13. yüzyıla dayanan Tol Han, geçmişin izlerini taşıyan dokusuyla doğaseverler ve fotoğraf tutkunlarının rotasını oluşturuyor.
Korunmuş yapıları ve tarihi güzellikleriyle ön plana çıkan ilçenin, kırlarında yılkı atlarının koşturduğu Eynif Ovası’ndaki Tol Han’ın 1220-1237 yıllarında Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaaddin Keykubat tarafından inşa ettirildiği biliniyor. Selçuklu kervansaraylarının en güzel örnekleri arasındaki han, o dönemlerde önemli bir ticaret yoluna sahip olan bölgedeki dağların içinden geçerek ovaya ulaşan kervanları ağırlamasıyla tanınıyor. Klasik bir plana sahip olan, taş kemerleri, hala ayakta duran çevre duvarları ve kapılarıyla ön plana çıkan hanı, zamana meydan okuyan yapısıyla ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Barındırdığı izlerle dönemin tarihine ışık tutan han, Toroslar’ın vahşi yılkı atları eşliğinde doğaseverlere unutulmaz görüntüler sunuyor. Bölgeye gelen doğa ve fotoğraf tutkunları, bir yandan ovada özgürce dolaşan yılkı atlarını görme şansı yakalarken, diğer yandan da tarihi hanın adeta zamanda yolculuğa çıkaran izlerini fotoğraflıyor. “ÇOK GÜZEL VE DOĞAL BİR GÖRÜNTÜYE SAHİP”
İbradı Belediye Başkanı Hatice Sekmen, AA muhabirine, ilçenin adeta bir açık hava müzesi olduğunu söyledi. Tol Han’ın da yörede bulunan çok sayıdaki kültürel mirastan biri olduğunu anlatan Sekmen, “Tol Han ova içerisinde Selçuklu dönemine ait bir yapıdır, kervansaraydır. Yıkılmış olmasına rağmen kalıntılarıyla hala çok güzel ve doğal bir görüntüye sahip. Sit alanı olarak korunmakta.” diye konuştu. Kültür ve Turizm Bakanlığının bölgede kazı ve restorasyon çalışması yürütülmesine yönelik projelerinin olduğunu aktaran Sekmen, şunları kaydetti: “İnşallah ilerleyen zamanda bu projeler hayata geçirilir ve Tol Han, hem turizm hem de tarihimizin korumak amacıyla İbradı’mıza kazandırılır. Doğa ve fotoğraf tutkunları hanın olduğu yerde vakit geçiriyor, çekim yapıyorlar. Hem de yılkı atlarını görebiliyorlar. Ulaşımı da kolay bir bölge. Tarihiyle, gerçekten görülmesi gereken bir yer. Tarihin yaşatılması, atalarımızdan kalma bu değerlerin ayakta kalması bizim için çok önemli.”